Genç mühendis, işe yeni başladığı şirketteki ilk toplantısına katıldığında, masa üzerindeki bir gazeteye göz atıp aniden yerinden fırladı ve “eyvah mahvoldum!.Genç mühendis, işe yeni başladığı şirketteki ilk toplantısına katıldığında, masa üzerindeki bir gazeteye göz atıp aniden yerinden fırladı ve “eyvah mahvoldum!.” Gibilerinden bir şeyler söyleyip koşar adımlarla odasına girdikten sonra, kapısını da arkadan kilitledi. Bir anda, buz gibi bir hava esti içeride. Şirket sahibi, babacan bir insandı. Toplantıyı bir bıçak gibi kesip: - Bu işte bir bit yeniği var!. dedi. Mühendise kötü bir şeyler oldu. Dikkat edin, canına kıyabilir!. Şirket çalışanları, müdürün ne kadar tecrübeli olduğunu bildiklerinden, hep birlikte yerlerinden fırladı. Müdürün yardımcısı, mühendisin okuduğu gazeteye bakarak: - Bildiğiniz gibi, borsa bugün tam anlamıyla çöktü!. dedi. Mühendis, mutlaka çok zarar etti. Bir başkası: Diğeri, kendinin emin bir tarzda: Muhasebe müdürü, hafifçe kasılarak: Bayan sekreter ise: Bütün ihtimaller sıralanırken, şirket müdürü: Müdürün bu sözleri, havayı tekrar gerdi. Şirkette ne kadar çalışan varsa, mühendisin kapısına yığıldı. Müdür bey, onları bir el işaretiyle susturduktan sonra, yumuşak bir sesle: - Mühendis beyyy!.. diye seslendi. Benim canım kardeşim, sakın bir çılgınlık yapayım deme!. Biliyorsun ki bu dünya fanidir. Bir gün zaten öleceğiz değil mi? Mühendisin odası müstakil olduğundan, başka bir mekana bağlanmıyordu. Bu yüzden, insanlara görünmeden çıkması imkansızdı. Oda kapısı ise, diğerleri gibi çelik levhalardan yapıldığı için, bütün çabalara rağmen kırılmıyordu. Buna rağmen odadan hiç bir ses çıkmıyordu. Bu arada itfaiyeye haber verildi ve beşinci kattaki büronun pencereleri altına brandalar gerildi. Televizyon kameramanları, yüzlerce meraklı eşliğinde canlı yayına geçmişler ve iyi bir haber yakalamak için, adamın brandaya değil de beton kaldırıma atlaması için dua etmeye başlamışlardı. Mühendis bey, on dakika sonra kapıyı açtı. Yüzü ışıl ışıldı ve neler olup bittiğinden habersiz görünüyordu. Kapı önündeki kalabalığın şaşkın baskıları arasında: - Az kalsın ikindi namazını kaçırıyordum!. diye gülümsedi. Dünya fani olduğundan, bu iş ihmale gelmez. Cüneyd Suavi |
1044 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |