• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/uyanisyayinevi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905334645270
  • https://twitter.com/uyanisyayinevi
  • https://www.instagram.com/uyanisyayinevi

Günün Sözü

Evimizde bizimle bereber hiç tanımadığımız binlerce kişi yaşıyor.

Şu, bir faydası varsa binbir tane zararı olan televizyon kutusundan bahis etmek istyorum. Bu araç öyle bir bela halini almıştır ki, hemen hemen hiçbir faydası işe yaramaz hale sokulmuştur. Farkında mısınız?

Bu aletle:

Evimizde bizimle bereber hiç tanımadığımız binlerce kişi yaşıyor. Niceleri hayatımıza yön veriyor, bizim yerimize düşünüyor ve evimizde en etkili otorite oluyor.

En yakınımıza söz geçiremezken o hepimize birden hükümranlık yapıyor, sesimizi kesiyor, kendisine direnemez hale getiriyor. En rezil bir ortam evimizde biranda beliriveriyor, bazen de içki ve kumar masasının tam ortasında kendimizi buluveriyoruz.

Bizi biz yapan değerlerimizi çiğnetiyorlar hepimize. Bu alete "sihirli kutu" diyenler var. Bu tesbit kesinlikle yanlış. Bunun sihiri falan yok, burada buna kendisini kaptıranların basiretsizliği var. Bu da helaka sürüklüyor.

Bu aletin evimizde:

Bizden çok sesi çıkıyor.

Bizden çok sözü geçiyor.

Bizden çok söyledikleri tutuluyor.

Bizden izin almadan dilediğini yapabiliyor.

Mahremimize patavatsizca dalabiliyor.

Onun sesi evdeki diğer seslerden her ferde daha hoş geliyor.

İnsanımız onsuz yapamayacaklarını zannediyorlar.

Evin direği bilinen zatlar çökse bile, kimse kimse "televizyon denilen direğin" çökmesine asla tahammül edemiyorlar.

"Bu kutuyu atın evden" diyemiyorum. Çünkü istisnaları hariç buna güç yetiremeyiz. Böyle bir şeye nefsimiz, eşimiz, oğlumuz, kızımız karşı çıkar, evimizde kıyametler kopar. Peki ne yapalım? Yapacağımız, onu dizginlemek olmalıdır.

O zaman:

Bizi kanepeye nasıl çivilediğini,

Rüyalar aleminde bizi nasıl oyaladığını,

Sosyal hayattan bizi nasıl kopardığını,

Evimizdeki rolümüzü elimizden nasıl aldığını,

Aile fertleriyle aramıza nasıl girdiğini çok net fark edeceğiz.

O zaman:

Aile fertlimizi yeni yeni tanımaya başlayacağız.

Ne kadar cana yakın akrabalarımızın olduğunu göreceğiz.

Elimize kitap alıp yeni ufuklara açılacağız.

Tv. kumandasının elimizde açtığı derin çukurun yerini bir kalem alacak üretmenin zevkini tadacağız.

Kendimize yaptığımız bunca zulmün pişmanlığını yaşayacağız.

Böylece secdeye kapanıp şükredeceğiz televizyon gibi ağır bir hastalıktan kurtulduğumuza.

Mevlüt ÖZCAN



969 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Okuyalım, Okutalım
Site Haritası