1. Alternatifli Düşünün

Doğru karar vermenin belki de en önemli kuralı, alternatifli düşünebilmek. Karar verirken, bir çok alternatifi aynı anda düşünmeliyiz. Ama bunu yapmak çok da kolay değil. Beyin fırtınası yöntemiyle yeni alternatifler üretebiliriz. Vermek istediğimiz kararla ilgili aklımıza ilk gelenleri bir kağıda yazalım. Aklımıza yatan seçeneklerin bize sağlayacağı yararları ve zararları sıralayalım. Son olarak da bunların arasından eleme yapalım. Başarı olasılığına dayanarak en iyi alternatifi seçeceğiz.

2. Hem Mantıksal Hem Duygusal Açıdan Bakın

Beynimiz karar alırken, hem duygusal hem mantıksal düşüncelerden besleniyor. Duygusal düşünme, genel olarak sezgisel, hızlı ve çaba göstermeden, kontrol edilmeden yapılıyor. Önemli kararlarda duygularımızın etkisi altında kalıyoruz. Mantıksal düşünmeyse tüm argümanlar üzerine detaylı, ayrıntılı ve acele etmeden düşünmemize olanak sağlayan bir sistem. Bu düşünme biçiminde, kendimizi olaylardan soyutluyor bir dış göz oluyoruz. En doğru kararı verebilmek için önem sırasına göre 10 madde yazıp önceliklerimizi belirlemeliyiz. Ardından fikirlerimizin hala aynı sırada olup olmadığına bakmalıyız.

3. Başkalarının Fikirlerini de Sorun

Karar verirken, yakın çevremizde bizi tanıyan insanlardan fikir almalıyız. Bazen bizim o an aklımıza gelmeyecek bir ayrıntıyı daha iyi görmemizi sağlayabilirler. Güvendiğimiz kişilerden geri bildirim almak, karar verme aşamamızda güvenimizi arttıracaktır. Ancak tamamen başkalarının kararını uygulamak hata yapmamıza neden olabilir.

4. Kötü Tecrübeleri Dikkate Almayın

Zaman zaman yanlış kararlar verebiliriz. Bu, her zaman böyle olacağı anlamına gelmiyor. Böyle bir önyargıdan kurtulmamız gerekiyor. Çünkü aslında yapılan her hata, öğrenmek için bir fırsattır. Kendimizi "Ne olmuş yani tekrar deneyebilirim" diyerek motive etmeyi bilmeliyiz. Böylece riskli kararları almamız daha kolay olacaktır.

5. Az Bildiğinizi Hesaba Katın

Önemli bir kararı alırken, tüm olasılıkları aynı anda düşünemeyeceğimizi aklımızdan çıkarmayalım. Bunu için ilk kural, acele etmemek. Örneğin evlilik kararı vermek için asla yeterli tecrübe edinme şansımız olmayacak. Bu nedenle ne kadar çok çevremizdeki evli insanlardan fikir alıp onların tecrübelerini dinlersek, vereceğimiz karar o derece sağlıklı olur.

6. Basit Kararlar Alırken Seri Davranın

Araştırmalar gösteriyor ki basit gündelik kararları hızlı almak, uzun sürede aldığımız kararlara göre bizi çok daha mutlu ediyor. Örneğin evimize basit bir kanepe alacaksak, ya da duvara asacağımız tablonun renkleri konusunda karar verme aşamasındaysak, olayı büyütmemek daha doğru olacak. Alternatifler üzerine çok fazla düşünmek, karar vermemizi zorlaştırır. Seçmediğimiz her ürün, aklımızda hata yaptığımıza dair bir şüphe bırakır. Bu nedenle, ne kadar sınırlı seçenek içinden karar vermeye çalışırsak, o kadar rahat ve kolay karar verebiliriz.

7. Başta kötü görünen seçimleri sonradan sevebilirsiniz

Küçük ve orta ölçekli kararlar alırken, "Sonradan pişman olur muyum acaba?" diye düşünmemize gerek yok. Başta hatalı gibi görünen kararlarımıza zaman içerisinde adapte olabilir, hatta onları sevebiliriz. Örneğin iki iş teklifi arasından uygun olmayanı seçtiğimizi düşündüğümüz zamanlar olabilir. Ama zamanla o işe alışabilir hatta sevebiliriz. Sonuç olarak başta vermiş olduğumuz kararın doğru olduğu ortaya çıkabilir.